Etrafımızda olan insanların pozitif ve destekleyici olmasının önemini anlatan güzel bir hikaye, okudum çok hoşuma gitti ve sizlerle de paylaşmak istedim…
Bütün bu konuşmaları kurbağalar duymuş. Başlamışlar yarışmaya ama kurbağalar bu ‘kurt var, kuş var, yılan var’ laflarını duydukları için korkuya kapılmışlar ve can havliyle koşmaya başlamışlar ve hepsi yolda çatlamış. Tepeye, yani bitiş noktasına bir tek dedeciğin cılız kurbağası ulaşabilmiş.
Herkes şaşırmış “nasıl olur dede” demişler, “Bu kadar güçlü kuvvetli kurbağa başaramazken bu cılız, ufacık kurbağa nasıl tek başaran olur”. Dedecik cevap vermiş:
“Benim kurbağamın kulakları sağırdır”.
Düşünün bakalım, kaç kere başarmak üzereyken, birinin laf arasında da olsa ‘ya olmazsa’ demesi üzerine korkuya kapılıp başaramadınız? Kaç kişi sizin bilinçaltınıza “bizim bilmem kim de bunu yapmaya çalışmıştı da başaramamıştı sen deli misin bunu yapacaksın?” ya da “sen nasıl başaracaksın?” düşüncelerini ve korkularını ekti?
Biz hep başkalarından tecrübe isteriz. Bana biriniz etrafındaki birinden olumlu bir tecrübe aldığını söyleyebilir mi? Tecrübe nedir bilir misiniz? Tecrübe, geçmişteki bütün başarısızlıkların bileşkesidir. Herkes olumsuz tecrübeleri örnek verir. Olumlu tecrübe verenler zaten milyon dolarlar kazanıyor. Olumlu tecrübe verebilmek bir erdemdir ve bu çok az kişide vardır.
Hislerinize güvenin. Allah niyeti iyi olan insanların her zaman yanında… Siz yeter ki inanın… Zihniniz şimdi vesvese ile birlikte devreye girip tersini söylemeye çalışacak…
İnanıp inanmaması size ait…
Alıntıdır, Bülent gardiyanoğlu