Başak burcunda yaşadığımız Yeni Ay sonrasında, şimdi birazcık canımızı yakacak bir dolunay var! Dolunay 25 Eylül sabaha karşı gerçekleşecek, dolunay sırasında Terazi burcunda bulunan Güneş’in yanında Merkür, karşısında bulunan Ayın yanında ise yaralı şifacımız Kiron (Şiron) var. Dolunay sırasında Başak burcu yükseliyor olacak, Dolunayın yöneticileri Venüs Akrep burcunda iyice yavaşladı geri gitmeye hazırlanıyor, Ayın bulunduğu Koç burcunun yöneticisi Mars ise Güney Ay Düğümü ile kavuşum halinde. Şimdi bunun meali nedir ona bakalım;

Terazi – Koç aksı ilişkiler aksı olarak bilinir, ben – sen dengesi ile alakalıdır. Ayın yanında bulunan Kiron yaralı alanlarımızı anlatıyor, yaralı alan ne demek onu biraz açayım çünkü anlaşılmayabiliyor. Yaralı alan demek eski yaşadığınız ilişkilerdeki durumlar, başarısızlıklar, kaybettikleriniz, biten ilişkiler ve bu ilişkilerin kalbinizde, karakterinizde bıraktığı izler. Bu ilişkiler ve deneyimler dolayısı ile yaşadığımız korkular, bilinçaltımızda şekillenen ve bizi engelleyen durumların hepsi bu dolunayda temsil ediliyor olacak. İlişkisi olmayanlar neden olmadığını son zamanlarda sorguluyor olabilir, bu durumlar için neler değiştirmek gerekiyor, hangi korkular tetikleniyor, neden karşınıza bir türlü doğru düzgün birisi çıkmıyor hep bu dolunayın sorgulamaları arasında. İlişkisi veya evliliği olanlar arasında ise bu ilişkiyi sorgulamalar, biriktirilmiş kırgınlıklar, değişmesini istedikleri ama bir türlü değişmeyen alanlar ve mutsuz olunan konular aktif olacak. Söylenen bir söz dolmuş bardakları taşırabilir, uzun zamanlı ilişkiler bitebilir veya kalp kırıklıkları yaşanabilir. Bu dönemde karakterinizde olan belki aileden gelen özellikleri farkedebilir ve kendinizi şifalandırmak üzere adımlar atabilirsiniz.

Bu dolunayın ana konusu cesaret, bizi birçok şeyi yapmaktan engelleyen, yeni adımlar atmaktan alıkoyan, düzenimiz bozulur diye cesaret edemediğimiz, sonu nasıl olur diye korkarak girişemediğimiz konular. BEN’liğimiz, kimliğimiz, karakterimiz bu dolunayda mercek altında olacak, yaralı – eksik olduğumuz alanlara da dokunulursa canımız acıyarak tırnaklarımızı çıkartabilir ve sesimizi yükseltebiliriz. O yüzden haliyle gerginlikler söz konusu ama bu gerginlikleri yaşarken verdiğiniz tepkiyi neden verdiğinizi sorgulayın. Çünkü size söylenen bir laf içinizdeki bir konuya karşılık gelmezse buna tepki vermezsiniz ancak siz de o durumu onaylıyor iseniz bu konu tepki, kavga ve ses yükseltme konusu olur. Hiçkimse mükemmel değil ve aslında mükemmel diye bir standart yok çünkü hepimiz ailemizden, çevremizden ve yaşadıklarımızdan edindiğimiz bilgilerle bir doğru oluşturuyor ve o doğruya göre insanları yargılıyoruz. O yüzden hepimizde tepki verdiğimiz daha hassas olduğumuz alanlar var bu özelliklerle barış yapmak ise bizi daha rahat bir yaşama adım attırabilir. Şimdi bu dolunayda ve takip eden günlerde kriz olarak önümüze gelen, bizi kızdıran ve içimizi acıtan durumlara dikkat etmek lazım. Ani kararlar almak, sabırsız davranışlar, çocukça tutturmalarda bu dolunayın konuları arasında. Oluşan olaylar karşısında ani tepkiler verip ani kararlar almayın ama kontrolünüz dışında gelişen ve biten durumlar varsa da tutunmayın.

Bu dolunayın en önemli dersi ‘kendi içinizde ne kadar tam, güvenli ve mutlu olursanız o kadar mutlu ve rahat bir yolda ilerlersiniz‘. Yapmak istedikleriniz için adım atmakta en önemli konular arasında, yaşamak istediğiniz herşey bir değişim içeriyor, bu değişimi de ancak siz yapabilirsiniz o yüzden başınıza birşeyler gelmesini beklemeyin, birilerinin kurtarıcı olmasını beklemeyin siz kurtarıcınız olun. Siz isterseniz değişir dünya, eğer birşeyleri bırakmaya cesaretiniz yoksa yeni bir şeyler gelmesini nasıl beklersiniz? Karar verin, eksiklik yaratan sizi geri çeken hislerden kurtulun ve adım atın! Evren hareketi alkışlar ve destekler! Hayrınıza olacak gelişmelerin olması dileği ile…